Girit Diyeti ve Sağlığınıza İnanılmaz Faydaları

Diyet ve sağlıkla ilgili insanların taşımakta olduğu endişelerin modern zamanlara ait bir şey olduğunu düşünüyorsanız, bu düşüncelerinizi tekrar gözden geçirin! Bugünkü yazımızda, bugün bile hala uygulanan en eski diyetlerden biri olan Girit diyeti hakkında bilgi veriyoruz.

İster bir sağlık sorununa çözüm bulmak için, ister sadece avantajlarından yararlanmanın bir yolu olarak, profesyoneller tarafından tasarlanmış veya test edilmiş mevcut diyet modellerini kullanabiliriz. Girit diyeti de bu modellerden biri ve bugünkü yazımızda bu diyetin temel özelliklerini inceleyeceğiz.

Girit diyeti: beslenme ve Yunan kültürü

Antik Yunan kültürü bize bugüne kadar çok şey öğretmiş durumda. Aldığımız bu dersler, günümüzde hem fiziksel hem de zihinsel olarak bütünsel ve sağlıklı bir yaşam sürmek için uygulanmakta. Bunların arasında, bugün Akdeniz diyeti olarak bildiğimiz beslenme sistemine yansıyan ve Girit diyeti olarak adlandırılan bir gıda rejimi de var.

Aşil veya Atalanta gibi, o zamanların cesur savaşçılarının gerçek mi yoksa mitolojik varlıklar mı olduğu belli olmasa da, onların hikayeleri çoğumuza bedene ait bir kültüre sahip olmak ve buna karşılık gelecek şekilde kişisel refahımızla bağlantılı bir yola girmemiz için ilham veriyor.

Fiziksel bakımımızın temel yönlerini göz önünde bulundurarak, beslenmeye özel önem vermeliyiz. Yunanlılardan, doğru egzersizlerin yanı sıra, sağlıklı bir yaşam elde etmek için de beslenmenin temelini öğrenmiş olduk.

Girit diyetinin kökeni ve temeli

Yunanistan’ın Girit adası, doğal ortamıyla, orada yaşayan vatandaşlara muhteşem bir yiyecek çeşitliliği sağlıyor. Bunlar, optimum besin seviyelerini kontrol etmelerine ve kaliteli bir vücut kompozisyonu elde etmelerine yardımcı oluyor. En iyi şekilde pişirilen bu yiyecekler, tüketicilerini yüksek değerli gıda kaynakları ile ödüllendiriyor.

Girit’e ait yemek düzeni esas olarak meyveler, sebzeler, baklagiller, tahıllar, et ve balıktan oluşuyor. Ayrıca, elbette ki, bu gıdaları da yeterli oranlarda süt ürünleri ve zeytinyağı ile tamamlıyorlar.

Bu hususlara ilave olarak, bu malzemeler, oldukça faydalı menülere dahil edilmiş durumda ve şu anda dünya mutfağında da yüksek düzeyde rağbet görüyorlar. Tabii olarak, yemeklerin besleyici özelliklerle dolu aromatik bitkilerle süslenmesi de önemli bir faktör.

Girit diyeti ve bu kültüre ait yemek örnekleri

Bu yemek yapısında beyaz balık eşliğinde fındıklı salata, tam buğday ekmeği ve elma gibi seçeneklere rastlayabiliriz. Diğer bir seçenek ise, süt ürününe eklenecek şekilde, baklagillerle birlikte, ızgara somon. Diğer örneklerin yanı sıra, aromatik otlar ve armutla tatlandırılmış domatesli kümes hayvanları da bulunuyor.

Girit diyetinde, şarap açık bir biçimde önemli yer tutuyor. Bu, ölçülü bir tüketim şekli olduğu sürece, sağlık sorunlarına neden olmak zorunda değil. Bu, özellikle, kullanılan şarap kimyasal katkı maddesi içermeyen doğal bir mahsule aitse geçerli.

Girit diyetinin yapısı, yalnızca malzemelerin oranlarında küçük değişiklikler içerecek şekilde Akdeniz diyetine çok benzer. Yine de, her ikisi için de amaç pratik olarak aynı: sağlık. Elbette bu diyete günlük fiziksel aktivite ve yeterli sürede uyku eşlik etmeli.

Girit diyeti ve faydaları

Girit diyetinin faydaları esas olarak kardiyovasküler durumla ilgili ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltıyor. Bu anlamda, bu diyetin, aşağıda sıraladığımız sağlık sorunları ile ilgili faydalarını vurgulamak mümkün:

Yüksek tansiyon

Girit diyetinin fazla kilolu insanlara ait vakalarda çok olumlu etkileri bulunuyor. Bu diyeti uygulayarak, neredeyse yok sayılabiliecek kadar düşük olan kolesterol seviyeleri nedeniyle, vücut yağ seviyelerini kademeli olarak düşürmek mümkün.

Serebrovasküler arızalar

Bu sistemik arızalar ölüme neden olabiliyor. Görebileceğimiz gibi, yediğimiz şeylerle ilgili önemli detayları ihmal etmek, kaçınılmaz olarak, sinir sistemimizde ilerleyecek bir dejenerasyona yol açacaktır. Bu rejim tarafından önerilen doğal yiyecekleri tercih etmek, oldukça uygun bir hareket tarzı olacaktır.

Girit diyeti, aritmi riskini azaltmaya yardımcı oluyor

Aritmilere neden olan sorunlardan biri de kalp atardamarlarındaki tıkanıklık. Çoğu zaman obezite ve sağlıksız gıdaların tüketimi, bu tıkanıklıklara neden oluyor. Bu kardiyovasküler riskleri azaltmak için aşağıdaki hususların gerçekleşmesi gerekiyor:

• Doymuş yağ alımını azaltın
• Tercihen bitkisel yağlar kullanın
• Sebze, meyve ve yağsız süt tüketin
• Tuzu veya rafine şekeri zararlı olabilecek şekilde kullanmayın
• Tütün, alkol ve diğer maddelerden uzak durun

Girit diyeti ve diğer avantajları

Kardiyovasküler sağlık için faydalı olmanın ötesinde, Girit diyetinin aşağıdaki faydalarını da bilinen yararlarına ekleyebiliriz:

Metabolizmayı iyileştirir

Bu yiyeceklerin antioksidan bileşenleri, serbest radikallerin salınmasına yardımcı oluyor ve bunun sonucunda metabolizma faaliyetleri düzenlenmiş oluyor.

Bağışıklık sistemini güçlendirir

Çevresel faktörlerin neden olduğu olası hastalıklar karşısında, mümkün olan en güçlü bağışıklık sistemine sahip olmaya çalışmalısınız. Sağlıklı bir diyetle, dış ortamdaki virüsler veya bakterilerle savaşmamıza yardımcı olmak için bir savunma bariyeri oluşturuluyor.

Girit diyeti, uzun ömür garantisi gibi

Bu tür yiyeceklerin insanların daha uzun yaşamalarına yardımcı olduğu kanıtlanmış durumda. Bu nedenle, bu diyetin veya benzerlerinin hala uygulandığı bazı Yunan adalarında, sakinlerinin ortalama yaşı geri kalan Avrupa ülkelerinden ortalama 10 yıl daha fazla.

Kilo verme sürecini destekler

Mevcut beslenme düzeninizde yer alan, fazla doymuş yağ ve şeker ile bir kenara bırakarak, kolayca yeterli yağ seviyelerine ulaşabilirsiniz.

Sinir sistemini dengeler

Bu yiyeceklerin içerdiği besinler, beyinde, özellikle yaşlılıkta akıl ile ilgili hastalıkların önlenmesinde bize yardımcı olabilecek nöroprotektif bir mekanizmaya sahipler.

Bazı kanserleri önleyebilir

Girit’te yemekleri kızartmak yaygın bir yöntem değil. Bu şekilde, “akrilamidlerin” tüketimi neredeyse sıfır seviyesinde. “Akrilamidler” vücut için zararlı olacak biçimde, kızartmaların bir yan ürünü olan negatif kimyasallar. Çeşitli çalışmalar, muhtemelen, akrilamidlerin tümörlerin gelişiminden kısmen sorumlu olduğu yönünde sonuçlara ulaşmış durumdalar.

Geçmiş bize pek çok cevap veriyor

Tüm bunları gözden geçirdikten sonra, modern diyetlerin, her zaman için sağlığımıza adına yüksek faydaya sahip olmadığı sonucuna varabiliriz. Bazen, sağlık için çok faydalı olduğu kanıtlanmış olan ve geçmişten gelen geleneklere dönmek de gerekiyor.

Yetersiz gıdaların aşırı tüketilmesinden kaynaklanacak şekilde, dünyada, çocukluk çağı obezitesi seviyeleri çok yüksek hale geldi. Birçok sağlık sorununun bir başka nedeni de hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürmek tabii ki. Bu nedenle, yemek yerken sağduyulu davranmalı ve mümkünse beslenme alışkanlıklarımızdan bazılarını yeniden gözden geçirmeliyiz.