CrossFit'te Yorgunluk: Yeterince Yiyor Musunuz?

CrossFit dünyayı kasıp kavurdu ve popülaritesi her geçen gün artmaya devam ediyor. Ancak CrossFit son derece zahmetlidir, bu nedenle katılımcıların uygun şekilde hazırlanmaları gerekir. Örneğin sağlıklı bir diyet şarttır.

Doğru beslenme, sağlıklı bir yaşam tarzı ve egzersiz programlarında iyileşme görmek için çok önemlidir. Bu, özellikle vücudun yakıt için glikoza başvurduğu yüksek yoğunluklu egzersizler için geçerlidir. CrossFit’teki yorgunluk ve zayıf performansın nedeni neredeyse her zaman yetersiz beslenmedir.

Tıpkı bir aracı çalıştırmak için yakıta ihtiyacınız olduğu gibi, hareket etmek için de vücudunuza enerji vermeniz gerekir. Yüksek yoğunluklu egzersizler yapıyorsanız vücudunuzun gerçekten enerjiye ihtiyacı vardır.

Karbonhidrat alımını neredeyse sıfır grama düşürmek, daha sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamaya çalışan insanlar arasında yaygın bir hatadır. Bunun sonucunda kaslardaki yorgunluk artar.

Vücudun uzun süreler boyunca aşırı çalışması, yalnızca kapasitenin azalması anlamına gelmez, aynı zamanda kas veya kemik sakatlanmalarından muzdarip olma riskini de artırır. Ek olarak, sağlıklı bir diyete sahip olmayan kişiler de ciddi dengesizliklerden muzdarip olabilir ve sonuç olarak baş dönmesi veya baygınlık yaşayabilirler.

CrossFit’te yorgunluk önlemek için sağlıklı bir diyet anahtardır

CrossFit, yüksek yoğunluklu bir antrenmandır. Fiziksel olarak vücuttan çok şey talep eden yoğun bir seansta farklı egzersizleri bir araya getirir.

Rutinler, kuvvet egzersizlerini diğer zorlu disiplinlerle birleştirir ve sonuç, bütünlemesine bir vücut egzersizidir. CrossFit’in bu kadar harika sonuçlar vermesinin nedeni tam da budur; kalori yakar, şekillendirir ve kas kütlesini artırır.

Ancak iyi bir seansın anahtarı, esas olarak karbonhidratlardan gelen glikojen rezervlerine sahip olmaktır. Genel olarak konuşursak, karbonhidratlar vücuda, özellikle sinir sistemine çalışması için ihtiyaç duyduğu enerjiyi verir. Sinir sistemi, vücudun sorunsuz çalışmasına yardım etmede çok önemli bir rol oynar.

Kas kütlesini artırmak istiyorsanız, kendinize zarar vermeden egzersizleri doğru bir şekilde yapabilmek için glikoza ihtiyacınız var. Yeterli glikoz olmazsa, vücudunuz acil durum moduna geçer ve vücudunuz durumlara uygun şekilde yanıt vermekte zorlanır.

Karbonhidratlar dikkatinizi, konsantrasyonunuzu ve motor koordinasyonunuzu keskinleştirerek egzersizlerinizde ilerlemenize yardımcı olur. Rafine unlar veya şekerler gibi genellikle yüksek oranda işlenmiş gıdalar olan yüksek glisemik indeks kaynaklarından gelen yağlardan uzak durduğunuzdan emin olun.

Susuz kalmamak çok önemlidir

Fiziksel ilerlemeyi görmek için, vücudunuzun içeride nasıl çalıştığını bilmeniz gerekir. Dengesizlik, vücudunuzu içten olumsuz yönde etkileyen sorunlara neden olabilir – özellikle hidrasyon sorunu olduğunda.

Antrenman öncesinde, sırasında ve sonrasında bol su içmelisiniz. Vücudunuza yeterince sıvı sağlamak, sağlıklı organlara ve doğru kan kıvamına ek olarak optimum vücut ısısını koruyacaktır. Vücudunuzdaki her şey yolunda olduğunda, sakatlanmalardan ve kalp ile ilgili problemlerden kaçınabilirsiniz.

Yüksek yoğunluklu egzersizler yaptığınızda, vücudunuzun tempoya ayak uydurmak için daha fazla hidrasyona ihtiyacı vardır. Böylece su içmek, CrossFit antrenmanları sırasında kaslardaki yorgunluk hissini azaltmaya yardımcı olur.

Su, en iyi hidrasyon kaynağı olsa da, diğer kaynaklar, kaybedilen vitamin ve mineralleri sağlamanın yanı sıra size sıvı kaynağı da olabilir. Bazı örnekler yeşil meyve suları, meyve ve sebze karışımları, süt ve çorbadır.

Proteinler diyetinizden eksik olmamalıdır

Protein tükettiğinizde vücudunuz kası yeniden inşa eder. Ayrıca protein tüketmek vücudunuzun insülin oluşturmasına da yardımcı olur. Yüksek yoğunluklu egzersizler genellikle kas dokusunu yıpratır. Ancak yağsız protein tüketerek, vücudunuzun etkilenen bölgeleri onarmak için ihtiyaç duyduğu şeye sahip olduğundan emin olabilirsiniz, bu da daha güçlenmenize ve sakatlanmalardan kaçınmanıza yardımcı olacaktır.

Bununla birlikte, fazla protein tüketmenin böbreklerinizi ve karaciğerinizi fazla mesai yapmaya itmek anlamına geldiğini unutmayın. Bu organların aşırı çalışması ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bazı aşırı durumlarda, sorunlar o kadar şiddetli olabilir ki egzersize devam edemezsiniz.

Peki CrossFit sırasında yorgunluğu azaltmak istiyorsanız ne yemelisiniz?

Paleolitik bir diyet uygulamak, CrossFit antrenmanlarınız sırasında yorgunluğu önlemenin harika bir yoludur. Paleo diyeti protein bakımından zengindir ve yüksek işlenmiş gıda ürünler ve rafine şeker içermez.

İsim, diyete ilham veren tarih öncesi dönemden geliyor. Uzun zaman önce insanlar, bulabildikleri tohum ve meyvelerle birlikte avladıkları hayvanların etini de yediler.

Ancak Paleo diyeti kesinlikle herkese uyan mükemmel bir diyet değildir. Her birey, ihtiyaçlarını kendisine en uygun şekilde karşılamak için bir beslenme uzmanına danışmalıdır.