Hormonlar ile İlgili Bu Risklere Dikkat Edin

Egzersiz yapmak hormonal değişiklikleri tetikleyebilir. Bazen bu değişiklikler, sağlığınızı etkileyebilecek hormonal risklere de yol açabilir. Bu riskler özellikle dopingle de bağlantılıdır.
Hormonlar ile İlgili Bu Risklere Dikkat Edin

Son Güncelleme: 01 Şubat, 2021

Egzersiz yapmak sağlık için harikadır. Sadece daha iyi görünmenizi sağlamaz, aynı zamanda vücudunuzda her türlü içsel değişikliğe de yol açar. Peki ama buna hormonlar ile ilgili riskler de dahil mi?

Endokrin sistemi, vücutta hormon salgılanmasını düzenler. Ancak bazen hormonal değişiklikler düzenli spor yapan insanlar için sağlık konusunda riskler oluşturabilir. Bugünkü yazımızda bu risklere daha yakından bakalım.

Hormonal riskler, fiziksel aktiviteyi potansiyel olarak etkileyebilecek durumlardır. Önceki yazılarda açıkladığımız gibi, egzersiz, iyi anlamdaki her türlü hormonal değişikliği tetikler.

Ancak asıl risk, fiziksel olarak daha iyi performans göstermesi için yapay hormonların kötü amaçla kullanılmasıdır. Vücut geliştirme ve bisiklet gibi belirli spor branşlarında bu maddelerin daha düzenli bir biçimde kullanıldığını görüyoruz.

Doğal hormonlar ile ilgili riskler

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yabancı maddeler kullanmazsanız, egzersizden kaynaklanan doğal hormonal değişiklikler nadiren olumsuz sonuçlar doğurur. Fiziksel aktivite, insülin-glukagon eksenleri ve seks hormonları veya kortizol eksenleri gibi hormon eksenlerinin düzenlenmesine yardımcı olur.

Hormonlar ile ilgili dengelere çok dikkat etmek gerekiyor.

Bununla birlikte, sürekli olarak yoğun bir biçimde egzersiz yapmak testosteron ve büyüme hormonu salgılanması durumunu da artırabilir. Buna karşılık, hormonlar genetik yatkınlığı olan kişilerde alopesi sürecini hızlandırabilir. Kadınlar ile ilgili hususlar söz konusu olduğunda, bu hormonların daha yüksek seviyeleri adet döngülerinde değişikliklere, hatta amenoreye veya geciken adet dönemlerine neden olabilir.

Yapay hormonlar ve riskleri: doping maddeleri

Fiziksel performansı iyileştirmek için bir araç olarak alınan herhangi bir madde dopingdir. Doping maddelerinin çoğu vücuda zararlı bir şekilde etki edebilir. Bu maddelerden bazıları hormon eksenlerini de değiştirebilir; örneğin, anabolik steroidler.

Anabolik steroidler

Testosteron türevleri, en çok kullanılan anabolik steroid formları arasındadır. Özellikle vücut geliştirme gibi sporlarda popüler olsalar da, karma dövüş sanatları gibi temas sporlarında da kullanılıyorlar.

Bu testosteron türevi bileşikler, testosteronun vücut hücreleri üzerindeki etkisini taklit eder. Ancak hormonal eksenlerin özel bir özelliği vardır: kendi kendilerini düzenlerler; başka bir deyişle, testosteronda bir artış, bunun sentezinde bir azalmaya yol açar.

Erkeklerde testosteron testislerde ve adrenal medullada sentezlenirken, kadınlarda testosteron sadece ikinci ifade ettiğimiz bölümde sentezlenir. Sonuç olarak, anabolik steroidler testis yetmezliğine, kısırlığa, kadınsı değişikliklere ve diğer olumsuz yan etkilere yol açabilir.

Ayrıca, bu maddeler, adrenal yetmezliğine de neden olabilirler. Bununla birlikte, adrenal konusundaki yetmezlik, kısa süreli kullanıcılar için çok da olası olmayan bir yan etkidir. Ancak, zaman ve kullanım miktarı ne olursa olsun, adrenal işlevi ve ayrıca kortizol, katekolamin ve aldosteron düzenini değiştirirler. Tüm bu aksaklıklar böbrek, karaciğer ve kalp problemlerine yol açabilir.

Hormonlar ile ilgili sorunlar: insülin ve büyüme hormonu

Son zamanlarda, vücut geliştiriciler ve benzer ağır disiplinlere katılan diğer sporcular tehlikeli bir uygulamaya yöneliyorlar: insülin ve büyüme hormonu. Bu kombinasyon, temiz kas kütlesi elde etmek için inanılmaz sonuçlar verir.

İnsülin ve doping son derece tehlikeli.

Bununla birlikte, bu tarz bir kombinasyon ayrıca kardiyovasküler sağlık için de felaket olabilir. İnsülin enjeksiyonları hem sağlıklı insanlarda hem de yatkınlığı olanlarda tip II diyabete yol açabilir. Bu tür bir uygulama, kolesterol seviyeleri üzerindeki olumsuz etkisinin yanı sıra koroner hastalıklara yakalanma riskini de artırmaktadır.

Beta-adrenerjik agonistler

Beta-adrenerjik agonistler, genellikle bronşiyal astım gibi solunum yolu hastalıklarını tedavi eden ilaçlardır. İlaçlar bronşiyal reseptörleri aktive eder ve bu da solunum yollarını genişletir. Ventolin olarak da bilinen Salbutamol, bu ilaçlara bir örnektir.

Birçok bisikletçinin kullandığı iyi bilinen bir başka ilaç da clenbuterol’dur. İlaç, solunum kapasitesini iyileştirmenin yanı sıra yağ yakımını da uyarır.

İnsanlar bu maddeleri yüksek dozlarda (genellikle doping için) kullandıklarında, kalp atış hızı artışı, sinirlilik ve taşikardi gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Son olarak, bunlar, reseptörleri de duyarsızlaştırabilirler. Duyarsızlaştırılmış reseptörler, astım veya kalp problemlerinden muzdarip insanlar için ölümcül sonuçlar doğurabilecek maddelere yanıt veremez.




This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.