Musluk Suyu: Artı ve Eksileri

Musluk suyunda var olan tat ve farklılıklarının yanı sıra, yaşadığınız yere bağlı olarak, hem musluk suyu hem de şişe suyu kullanmanın bazı avantajları ve dezavantajları mevcuttur.
Musluk Suyu: Artı ve Eksileri

Son Güncelleme: 19 Mart, 2019

Musluk suyu şişelenmiş su kadar doğal olabilir. Bunun sebebi çoğu şehirde musluk suyunun mükemmel bir kalitede olmasıdır. Bu da yerel yetkililerin devamlı, sıkı ve dikkatli izleme çalışmalarının bir sonucudur.

Musluk Suyunun Avantajları

Bazen musluk suyu, şişelenmiş sudan daha iyi bir sağlık kontrolüne sahip olabilir. Yapılan bazı araştırmalarda, plastik ambalajların Bizfenol A (BPA) içeren polikarbonat ve PVC ‘den üretilmiş olduğu kanıtlanmıştır. Bu sentetik bileşik, şişedeki sıvıya da geçebilmektedir.

Üstelik bu sentetik bileşikten yapılan şişeleri yaktığımızda şişeler, (hem zehirli hem de kanserojen madde olan) dioksin ve furanları atmosfere bırakmaktadır.

Musluk suyu, genellikle şişeleme, paketleme ve taşıma için enerji gerektirmeyen borular kullanılarak içme suyu şebekesinden şehre dağıtılır. Ayrıca, musluk suyu işlenirken, işlem sırasında gereksiz plastik atıklar veya zararlı kalıntılar üretilmez.

Yüksek sıcaklık gibi olumsuz saklama ve dağıtım koşulları musluk suyunu etkilemez. Aynı zamanda musluk suyunun herhangi bir son kullanma tarihi de yoktur.

 

su içen kadın

Musluk suyu ayrıca, şişe suyundan daha ucuzdur. Yapılan bazı çalışmalar, musluk suyunun 250 kat daha ucuz olabileceğini gösteriyor! Bu yüzden de musluk suyu tüketimi, bütçeniz ve çevre için oldukça faydalıdır.

Yapılan birçok araştırma, tanınmış bir markadan iki bardak şişelenmiş suyu üretmenin, aynı miktarda musluk suyunun üretilmesinden 600 kat daha fazla karbondioksit üreteceğini kanıtlamıştır.

Bir bardak şişelenmiş suyu üretmek için, üretim ve taşıma için gereken enerjiye ek olarak üç litre musluk suyuna ihtiyacınız vardır. Geri dönüşümün de altını çizmek gerekir çünkü geri dönüştürmeksizin bir şişeyi doğaya atarsanız, korkunç çevresel sonuçlara sebebiyet verebilirsiniz.

Plastik Şişe Kullanmanın Sonuçları

Çoğu zaman plastik şişeler ve ambalajlar, akıntılarla nehirlerde ve denizlerde plastik atıklardan adalar oluşturur. Bu kalıntılar, gıda ürünlerine bulaşan plastik parçacıklar nedeniyle vücudunuza kadar ulaşır.

Kullandığımız ambalajlar, genellikle tek kullanımlık şişeler veya paketlerdir. Buna bir çözüm bulamazsak, kendi ürettiğimiz atıklar daha da kötü sonuçlar yaratacaktır. Sadece İspanya’da, 5 milyon su şişesinden 3,5 milyonu çöplüklere atılıyor, yakılıyor veya çevreye saçılıyor.

Şişelenmiş su endüstrisi, bizleri şişe suyunun musluk suyundan daha üstün olduğuna inandırıyor, ancak bu bilgi, pazarlama ve tanıtımdan kaynaklanan sosyal bir efsaneden başka bir şey değildir.

Musluk Suyunun Dezavantajları

Musluk Suyunun İçerdiği Maddeler

Klor veya kloramin gibi maddeler, tarihte her zaman dezenfektan olarak kullanılmıştır, bu yüzden musluk suyumuzda da bulunurlar. Ancak klor, sağlığımız için çok zararlı bir kimyasaldır. Amerika Birleşik Devletleri Çevresel Kalite Konseyi’ne göre, klorlu su içenlerin kanser olma riski %93 daha fazladır.

Klor, diğer kimyasal maddelerle bağlanarak trihalometanları oluşturur: bunlar, vücudunuzda ciddi hücre hasarına neden olan serbest radikal moleküllerin oluşumuna izin veren klor türevleridir.

Öte yandan kloramin, solunum, cilt, sindirim, böbrek ve kan problemlerine sebep olabilir.

bardağa musluk suyu dolduran adam

Bunlar, musluk suyu içmenin bazı eksileridir; ancak musluğunuz için iyi bir su filtresi kullanarak bu dezavantajları ortadan kaldırabilir, böylece şişe suyuna ihtiyacınızı ortadan kaldırabilirsiniz.

Musluk Suyu ve İçerdiği Diğer Maddeler:

  • Ağır metaller: alüminyum, kurşun, arsenik ve krom.
  • Florür: Diş çürüğünü önlemede gereksiz olmasının yanında sağlığınıza da çok zarar verir.
  • Haşere ve tarım ilaçları: bu maddelerin kullanımı sadece yiyeceğimizi değil; yağmur, kar ve sulama sistemleri tarafından emildiğinde, içme suyumuzu da etkiler.
  • İlaç kalıntıları: ilaçlarımız, evlerimiz için birer su kaynağı olan nehirlere ve rezervuarlara kadar ulaşır. Bu kalıntılar, içme suyu arıtma tesislerinde uygulanan arıtma yöntemlerine karşı dirençli olup, en sonunda içtiğimiz musluk suyuna kadar gelirler.
  • Radyoaktif izotoplar: doğal radyoaktivite, nükleer enerji santralleri, nükleer kazalar veya nehre sızan veya kazara dökülen nükleer atıklardan ortaya çıkabilir. Nükleer atıkların çevreye etkileri, halen tahmin edilebilir olmaktan çok uzaktır.
  • Uçucu organik bileşikler.

This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.