Sağlığınız için Sıvı Tüketmelisiniz

Bazı zamanlarda yaşadığımız sağlık sıkıntıları ya da hava koşulları farketmeksizin vücudunuzdaki sıvı oranını korumanın tam formülünü iyi bilin. Çünkü vücudun normal bir şekilde işleyişini sürdürmesi için sıvı gereklidir.
Sağlığınız için Sıvı Tüketmelisiniz

Son Güncelleme: 15 Haziran, 2020

“Günde en az iki litre sıvı tüketmelisiniz” gibi içerikler muhtemelen daha önce okumuşsunuzdur. Bu bir reklam sloganı ve ya tıp sektörünün bir dayatması değil. Bu bir biyolojik zorunluluktur. Sıvı tüketmenin neden çok gerekli olduğunu bu makalemizde öğrenin.

Neden Sıvı Tüketmeliyiz?

Yaz başlarında, hava sıcakken ve ya susadığımızda gerçekten sıvı tüketmemiz gerektiğinin hepimiz farkındayız. Bununla birlikte, hidrasyon, (sıvı tüketmek) yıl boyunca ağız kuruluğu veya boğaz kuruluğu gibi etkiler gösteren bedensel semptomları yaşamadan hemen önce yapılması gereken bir alışkanlıktır.

Organizmamız büyük ölçüde idrar, terleme ve hatta gözyaşı veya dışkı yoluyla gün boyunca kaybettiğimiz sudan oluşur. Hücrelerimizin, kanımızın ve örneğin tükürük gibi diğer vücut sıvılarının her biri bileşiminde iyi bir su yüzdesine sahiptir. Bu yüzden her gün su içmek önemlidir!

su içmek

Suyun vücudumuzda hangi rolü oynadığını ve ana işlevlerini bilmek gerekir.

  • Besin maddelerini (mineraller, vitaminler, glikoz) hücrelere taşımak ve dağıtmak için gereklidir.
  • Toksinleri ortadan kaldırmak için,
  • Vücut sıcaklığını düzenlemek için,
  • Eklemlerimizi yağ sağlamak için,
  • Sindirim ve bağırsak süreçleri ile işbirliği yapmak için,
  • Göz ve ağız gibi bölgelerin nemlendirilmesini sağlamak için gereklidir.

Sıvı tüketmenin önemi

Su o kadar önemlidir ki, bir kişi yemeden haftalarca dayansa bile su içmeden beş günden fazla dayanamaz.

Vücudumuzun sıvılarını (su ile birlikte sodyum, potasyum, kalsiyum vb.) sürekli kaybettiğini ve bunları kurtarmamız gerektiğini unutmamalıyız. Ve vücut bir taraftan diğerine su gönderebilse de, kaybı önlemezsek dehidrasyona maruz kalabiliriz.

Zayıf hidrasyonun sonuçları hafif rahatsızlıktan çok daha ciddi sorunlara yol açabilir. Semptomların bazıları (küçükten büyüğe) şunlardır;

  • Susuzluk.
  • Baş ağrısı.
  • Baş dönmesi.
  • Yorgunluk veya zayıflık.
  • Uyuşukluk.
  • Ağız kuruluğu.
  • Artan nabız.
  • Esnek olmayan cilt.
  • Ağırlık hissi.
  • Düşük idrar hacmi veya koyu idrar.
  • Hızlı solunum.
  • Soğuk, nemli cilt.
  • Kas spazmları.
  • Kusma.
  • Değişen zihinsel durum.

Düzgün bir şekilde nasıl sıvı tüketilir?

Günde iki litre suyu dikkate almanız gerektiğinin yanı sıra, bardaklarca su içmek anlamına da gelmiyor. İçtiğimiz içecekler bize günlük olarak ihtiyaç duyduğumuz sıvı miktarının %80’ini sağlar, ancak kalan %20’si yediğimiz farklı yiyeceklerden gelir.

Bu nedenle, suya ek olarak, elma, portakal, domates, kabak veya salatalık gibi taze meyve ve sebzeleri tüketmek gerekir. Vücudunuza çok fazla sıvı veren çorbalar, et sularını, süt ürünlerini veya meyve sularını unutmayın.

Spor yaparsanız veya sıcaklık boğucu ise, terleme yoluyla kaybolan tuz ve elektrolitleri geri almak amacıyla izotonik içecekler içmeyi deneyin.

Gastrointestinal bir hastalıktan muzdarip olursanız, tuvalete her gittiğinizde daha fazla sıvı kaybedeceğinizi ve ateşiniz varsa normalden daha fazla terleyeceğinizi ve vücudunuzdaki suyu daha hızlı azaltacağınızı bilmelisiniz. Bu nedenle, günlük sıvı alımınızı da artırmanızı öneririz.

Doğru bir şekilde vücudunuzda sıvı tutmanın bazı yolları;

  • Masanızda veya çantanızda mutlaka bir şişe su bulundurun.
  • Telefonunuzda su içmenizi hatırlatacak bir alarm kurun.
  • Susuz hissetmeden önce su için.
  • Suyu sevmiyorsanız, limon dilimleri, nane yaprakları veya zencefil ile birleştirin.
  • Yemekten önce su içmek daha iyidir. Bazen susuzluk iştahla karıştırılır.
  • Sıcak olduğunda veya egzersiz yaparken alımınızı artırın.
  • Uyandığınızda ve uyumadan hemen önce su için.
su

Yeterince sıvı aldığımı nereden bileceğim? Yeterince su içtiğinizi anlamanın en iyi yollarından biri idrarınızın berrak olup olmadığına bakmanızdır. Bu, biriken toksinleri çıkardığımızı gösteriyor.

Son olarak, midenizi sıvılarla doldurmaktan ve kendinizi düzgün bir şekilde beslememekten kaçınmak için tükettiğiniz su miktarını takip etmenizi öneririz.

70 yaşına kadar olan bir yetişkin için günlük dozun 2 ila 2.5 litre arasında değiştiğini ve çocukların, yaşlıların, hasta ve hamile kadınların dehidrasyona karşı daha savunmasız olduğunu unutmayın. Bu nedenle her gün aldıkları sıvılara çok dikkat etmelidirler.



  • Ubiratan, F., & Silveira, D. (2006). El Efecto De La Deshidratacion En El Rendimiento Anaerobico. Revista de Ciencias Del Ejercicio y La Salud ®.


This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.