Ceza Hukuku ve Spor Arasındaki Bağlantı

Ceza Hukuku ve spor birbiriyle iç içedir. Oyunun düzenli kuralları ile birlikte, yetkililer de Ceza Kanununu uygulayabilirler. Sporda Ceza Hukuku hakkında bilmeniz gereken her şey.
Ceza Hukuku ve Spor Arasındaki Bağlantı

Son Güncelleme: 10 Mart, 2020

Genel olarak konuşursak birçok spor yasası, ceza hukukunda beklemede olan sorunlardandır. Bu sorunlar sadece belli ülkelere özgü değildir; dünyanın dört bir yanındaki pek çok yasa koyucunun gündemindedir.

Bu nedenle, birçok ülkenin büyük spor meselelerini ortaya çıkarmak için Ceza Kanunlarında reform yapması şaşırtıcı değildir. Bu tür konulara örnek olarak yaralanmalar için sivil sorumluluk, dopinge adli müdahale veya spor etkinliklerinde sürekli olarak yaşanan şiddet verilebilir.

Son zamanlarda, idari ve disiplin organları genellikle sporla ilgili davalar ve yaptırımlarla ilgileniyordu. Bu tür ihlalleri mahkemelere yasal işlem için getirmek karmaşık ve olası bir süreçti. Spor vakalarını genellikle ceza mahkemeleri  yerine belirli spor disiplin organları tarafından ele alınırdı.

Bununla birlikte, spor dünyasında hiç bitmeyen raporlar, suçlamalar ve skandallar daha ilgili bir ceza hukuku ihtiyacını vurgulamıştır. Tüm vatandaşların bu yasalara uyması için varlığını daha güçlü bir şekilde hissettirmesi gerekir.

Ceza hukuku ve sporda şiddet

Spor bağlamında yaşanan şiddet, ceza hukuku ve sporla ilgili en kritik konu olabilir. Diğer nedenlerin yanı sıra, şiddet hem oyuncular hem de taraftarlar arasında gerçekleştiği için ele alınması gereken önemli bir sorundur.

Daha önce, şiddet vakaları genellikle disiplin yetkisine sahip spor organları tarafından ele alınırdı. Bu yargı organları genellikle, disiplin cezası ile adaleti sağlamaktan sorumlu olan federal disiplin komiteleri tarafından temsil edilmektedir.

Ancak İspanya’da 2013 reformundan sonra Ceza Kanunu spor şiddetini bir suç olarak tanımaya başladı. Bu nedenle, bir stadyumda veya spor merkezinde şiddet gösteren veya şiddeti körüklemek için konuşan kişiler, altı aydan dört yıla kadar değişen hapis cezalarıyla karşılaşabilirler.

Sporda şiddet

Bu yaptırımların sadece spor sahalarında ortaya çıkan eylemler için geçerli olmadığını belirtmeliyiz. Ayrıca çevre bölgelerde yaşanan olaylar için de geçerlidir. Reform, ceza hukukuna sporda daha güçlü bir varlık kazandırmak için önemli bir adımdı. Reformdan önce, yasalar yalnızca spor sahalarında gerçekleşen eylemlere odaklanmıştı.

Yasaların doping konusunda nasıl tepki verir?

Spor tartışmalarına ve sorunlarına karşı daha güçlü yasalara ihtiyaç duyulması konusunda, doping ilginç bir durumdur. İspanya Ceza Kanunu’nun 362. maddesine göre, doping kullanımı altı aydan iki yıla kadar sürebilen hapis cezası ile karşılanmaktadır. Ayrıca, yetkililer para cezalarını düzenleyebilir ve profesyonel kariyerleri bitirebilir.

Yukarıdakiler göz önüne alındığında, İspanya’da sporcular ve spor ile ilgili diğer kişiler doping için hapis cezası alabilirler. Ancak, gerçek hayatta bu kadar basit değil. İspanyol Ceza Kanunu, bir sporcuyu doping performansını arttırmak için düzensiz maddeler kullanmakla suçlamanın mantıksız olduğunu belirtmeye devam etmektedir.

362. Maddeye göre, ceza sadece sporcuların tedavisel olmayan kullanımlar için doping maddelerine erişimini sağlayan, yöneten veya yardımcı olanlara aittir. Başka bir deyişle, yasa, sporcuları üçüncü tarafın eylemlerinden korumaya çalışır.

Sorun, yasanın sporcuların kuralları kendi iradeleri ve işlerine göre ihlal ettiğini fark edememesidir.

Bu yasal boşluk sadece anti-sportif davranışları cezalandırmakla kalmayan daha ayrıntılı yasalara ihtiyaç duymuştur; yasalar ayrıca dopingin sporcular ve genel halk için taşıdığı birçok sağlık riskini de önlemelidir.

Doping kullanımı

Spor sakatlıkları, medeni sorumluluk ve ceza hukuku

Medeni sorumluluk, birisini eylemlerinin sonuçları için suçlama olasılığından oluşur. Spor bağlamında, medeni sorumluluğun bir sakatlanma ile nasıl ilgili olabilir?

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, herhangi bir sporu yapmak belirli bir derecede fiziksel risk anlamına gelir. Uygulamalar veya yarışmalar sırasında yaşanan sakatlanmalar bunun açık bir örneğidir.

Sakatlık, oyunun kurallarına uymayan eylemlerden kaynaklanıyorsa, bir spor içinde medeni sorumluluk açısından bir durum olabilir.

Ama yine de, gerçek hayatta bu o kadar basit değil. Ana tartışmalar her zaman eylemin kasıtlı olması niteliğine dayandığından, bu davalar karmaşıklaşmaktadır.

Bir kişinin, bir maç veya yarışma sırasında bir rakibi kasıtlı olarak sakatlamaya çalıştığını kanıtlamanın ne kadar zor olacağı hayal edilebilir. Daha da kötüsü, spor etkinlikleri hızlıdır ve adrenalinle doludur, bu da gerçeği ortaya çıkarmayı zorlaştırır.




This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.