Roberto Bautista Agut: Kariyer ve Oyun Stili

Roberto Bautista Agut'un öldürücü bir forehand vuruş stili var, ancak bu onu savunma oyunundan uzaklaştırmıyor. Kariyeri boyunca yavaş ama istikrarlı bir yükselişten sonra, Agut nihayet bu sezon zirveye ulaştı.

Roberto Bautista Agut, yılların tecrübesine sahip İspanyol bir tenis oyuncusudur. Son yıllardaki performansıyla da, ilk 20’de yer alma onuruna sahip olmaya devam etti.

Birçok kişi, Bautista Agut’u yarı finallere ulaştığı son Wimbledon serisinde olağanüstü oyunuyla fark etmeye başlarken, kariyeri aslında 2009’da başladı. İlk resmi turnuvası Valencia’daki ATP 500 idi.

14 Nisan 1988’de bir İspanyol kasabasında doğan oyuncu, yukarıda bahsettiğimiz zamandan beri, oyununu ve ATP’de elde ettiği dereceyi aşamalı olarak geliştirdi. Mayıs 2010’da, en iyi 200’e kısa sürede tırmanmış oldu ve Ağustos 2012’de de ilk 100’e girecekti.

Roberto Bautista Agut ve oyun anlayışı

Bautista Agut’un yeteneklerinden sadece birkaç satırda veya kelimeyle bahsetmek zorunda olsaydık, özellikle topa doğrudan vurduğunda kendisine büyük bir avantaj sağlayan güçlü forehand’ını öne çıkarırdık. Ancak inanılmaz savunma ve karşı atak yeteneklerinden bahsetmeye de değer. Farklı bir bakış açısına göre ise, iki elle de backhand vuruşlarını kullanabiliyor.

Bautista Agut, aynı zamanda, korkutucu bir servis şekliyle de övünüyor. Aslında 2013 sezonunda en yüksek başarılı ilk servis yüzdesine sahip oyunculardan biriydi. Verimli servisleri tam olarak ve etkin bir biçimde hücum etmesine ve forehandini serbest bir biçimde kullanabilmesine izin veren şeydir.

Başarıları

2013 yılında, Bautista Agut, ATP 250 turunda, Chennai Open’da ilk kez finale yükseldi. Finalde, Janko Tipsarevic ile zorlu bir maçta karşı karşıya geldi. Bir yıl sonra, 2014’te, finalde Hertogenbosch çim kortlarında Benjamin Becker’i yenerek ATP 250 turnesi kapsamındaki Libema Open’da ilk kupasını alacaktı.

Libema Open’dan kısa bir süre sonra İspanyol tenisçi, ilerleme seviyesini başka bir şampiyonluk daha kazanarak herkese ispatlayacaktı. Bu kez de, Stuttgart Açık’ta Lukas Rosol’u yenerek toprak kortlarda yapılan turnuvayı kazandı. Stuttgart Açık’tan önce de, Rafael Nadal’a kaybettiği Madrid Masters’ın yarı finallerine kadar ulaştı.

Sonraki yıllarda Bautista Agut ilerlemeye devam etti ve her sezon iki şampiyonluk kazandı. Roberto Bautista Agut, aşağıdaki zaferlere sahiptir:

• 2016 ATP 250 Turunda Sofya ve Auckland Open şampiyonu. Her iki turnuva da sert zeminlerde gerçekleşti.
• Winston-Salem Open 2017 galibi. Aynı yıl Chennai Açık’ta finallere ulaşırken zaferi kazanamadı.
• 2018’de daha önce de katıldığı Auckland Open’da ve ATP 500 Tour kapsamındaki Dubai Open’da iki şampiyonluk daha kazandı.

2019 sezonu Bautista Agut için parlak bir yıl olarak görünüyordu. ATP 250 Turunda Doha Açık’ı kazanmanın yanı sıra en iyi performansını bir Grand Slam turnuvasında göstererek kariyerinde ilk kez 13. sıraya yükseldi.

Roberto Bautista Agut Davis Kupasında

Bautista Agut, ilk olarak 2012 Davis Kupası finalinde Çek Cumhuriyetli rakibiyle yüzleşmek için sahaya çıktı. İspanya milli takımında beşinci oyuncuydu ancak o zamana kadar henüz sahayı görmemişti.

İki yıl sonra 2014’te Bautista Agut, Almanya ile tekrar karşılaşmak için milli takımda oynama teklifi aldı. Ancak oynadığı iki maçı da kaybetti. Aynı yıl, İspanyol takımı rekabetten düştü ancak 2017’de tekrar geri dönecekti.

Roberto Bautista, 2017’den beri milli takımla birlikte tüm turnuvalara katıldı. 2018’de elinden gelenin en iyisini yaptı ve takımın yarı finallere ulaşmasına yardımcı oldu ve burada Fransa’ya karşı kaybettiler. Davis Cup’ta bugüne kadarki sicili ise dokuz galibiyet ve altı yenilgiden oluşuyor.

İnanılmaz kariyeri hakkında bir şeyler okuduktan sonra, sürekli bir biçimde ilerleyen gelişimini takdir etmek gerekiyor. Roberto Bautista Agut her zaman kolay bir biçimde zafere olmadı, ancak oyuna bağlılığı, tutarlılığı ve iradesi onu en iyilerden biri yaptı. Ve daha kariyerini bitirmedi bile!