Yüksek Yağlı Bir Diyet Bağırsak Mikrobiyotasını Hızla Değiştirir

Bağırsak mikrobiyotasının sağlığınız için önemini biliyor musunuz? Bu diyet bu bakterileri nasıl etkiler?
Yüksek Yağlı Bir Diyet Bağırsak Mikrobiyotasını Hızla Değiştirir

Son Güncelleme: 27 Mart, 2021

Bağırsak mikrobiyotası, bağırsakta yaşayan bir bakteri grubudur. Hayatta çok önemli işlevleri vardır. Birincisi, bağışıklık sistemi için var olan ilk engellerden birini oluştururlar. Ayrıca pek çok besinin asimilasyonundan ve belirli vitaminlerin sentezinden de sorumludurlar.

Bağırsak floramız, 500 ila 1.000 farklı türdeki 100 milyar bakteriden oluşur. Doğduğumuzda, bağırsaklarımız sterildir. Daha sonra, bakteriler yiyecekler ve çevre yolu ile bağırsağımızı kolonize ederler.

Değiştirilmiş ya da tehlike altındaki bir mikrobiyota (disbiyoz – kalın bağırsakta bakteriyel bozulma), demir ve kalsiyum emiliminde eksikliklere ya da bazı hastalıkların gelişmesine yol açabilir. Hatta, son yıllarda yapılan çalışmalar, bakteri çeşitliliğini belirli karmaşık hastalık türlerine karşı koruma sahibi olmak ile ilişkilendirmiştir. Ayrıca mikrobiyotanın kas kazanımını bile etkileyebileceğini göstermişlerdir.

Diyetin Bağırsak Mikrobiyotası Üzerindeki Etkisi

Bazı çalışmalara göre, diyetimiz mikrobiyotanın yapısını ve bileşimini büyük ölçüde etkiler. Lif bakımından zengin ve yağ oranı düşük olan bir diyet, bitki lifi açısından zengin olan gıdalardan enerji ve besinleri geri kazanmak için adapte olmuş bir bakteri türü olan Prevotella cinsinin popülasyonunu arttırır.

Bu arada, protein ve yağ açısından zengin bir diyet, Bacteroides cinsinin popülasyonunu arttırır. Düzenli lif tüketimi, fermentatif türlerin popülasyonunu arttırarak kısa zincirli yağ asitlerinin üretiminin artmasını ve karmaşık hastalıkların önlenmesini sağlar.

Ayrıca diyet lifinin bağırsak üzerinde koruyucu antioksidan etkileri vardır. Bununla birlikte, fazla protein vücuda zararlı metabolitler oluşturabilirken, uzun süreli açlık da bakteri popülasyonlarını etkileyebilir.

Sindirim sistemi mikrobiyotasında bulunan bazı sağlıklı bakteriler.

Bağırsak Mikrobiyotasının Kalitesi Nasıl İyileştirilir

Bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliğini sağlamak için iyi bir yöntem, diyetinize düzenli olarak probiyotik ve prebiyotiklerin tüketimini de eklemektir. İlki, bağırsakta konakçının mikrobiyotasını değiştirmeye yetecek miktarlarda aktif kalan canlı mikroorganizmalardır. Bunları yoğurt gibi yiyeceklerde bulabilirsiniz.

Öte yandan prebiyotikler, vücutta bulunan probiyotiklerin ve diğer bakterilerin büyümesini uyarır. Bir örnek, diyet lifi ya da inülin olabilir.

Yüksek Yağlı Bir Diyet ve Bağırsak Mikrobiyotası

Yağ bakımından zengin bir diyet, Bacteroidetes sayısını azaltır ve Firmicutes ve Proteobacteria sayısını arttırır. Bağırsak florasındaki bu değişiklik, aç karnına kan şekeri ve insülin seviyelerinde artışa neden olur. Vücut ağırlığında ve yağ ve karaciğer kütlesinde artışa neden olması da mümkündür.

Öte yandan hem plazmada hem de yağ, karaciğer ve kas dokularında pro-enflamatuvar sitokinlerin sayısını arttırır. Bu, yüksek yağlı bir diyetin enflamasyon durumunu ve insülin direncini arttırabileceği anlamına gelir.

Bununla birlikte, prebiyotiklerin günlük olarak tüketilmesi, bağırsak geçirgenliğindeki değişikliklere karşı koruma sağlar. Aynı zamanda oksidatif stres ve enflamasyon işaretleyicilerini de düşürür.

Yüksek Yağlı ve Düşük Karbonhidratlı Bir Diyet Tehlikeli Midir?

Yüksek miktarda yağ ve düşük miktarda lif alımı florayı değiştirebileceğinden, yüksek yağlı diyetlerin vücuda zararlı olduğunu düşünmek mantıksız değildir. Ancak durumun böyle olması zorunlu değildir.

Uygun diyet lifi alımı içeren, çoklu ve tekli doymamış yağlar açısından zengin bir diyet ve hatta pro ve prebiyotikler ile takviye, bağırsak mikrobiyotanızın sağlıklı kalmasını sağlar.

Diyet lifi, bakteri türlerindeki artan yağ alımından kaynaklanan değişiklikleri önleyecektir; bu çok fazla enflamasyonu azaltacaktır. Bu nedenle, kısa zincirli yağ asitleri ve vitaminlerin üretimi bozulmadan kalacaktır. Bunların tümü, karmaşık hastalıkların gelişimi için önleyici bir faktör olarak hizmet eder.

Yoğurt yiyen bir kadın.

Sonuç Olarak

Bağırsak mikrobiyotasının sağlık ve hastalıkların önlenmesi üzerinde doğrudan etkisi vardır. Bakterilerin çeşitliliğini sağlamak ve diyetlerimize diyet lifi ve probiyotiklerin dahil edilmesini sağlamak çok önemlidir.

Bu şekilde, vücut için gerekli vitaminleri üreten ve bağışıklık sisteminin işleyişine katkıda bulunan fermentatif suşların varlığını da sağlarız.

Uzmanlar her gün mikrobiyotanın yeni işlevlerini keşfediyor. Ayrıca bunu sağlık ile ilgili pek çok fizyolojik sürece de bağlayabilirler. Nitekim, sadece bu fenomeni incelemeye adanmış tıp dalları zaten var. Tüm bu araştırmalar ile, gelecekte beslenmemizin vücudumuzda bulunan bakteri türü ile yakından ilişkili hale gelmesi muhtemeldir.



  • Álvarez-Calatayud G., Guamer F., Requena T., Ascensión M., Dieta y microbiota. Impacto en la salud. Nutr Hosp, 2018. 35 (6) : 11-15.
  • Morales P., Brignardello J., Gotteland M., La microbiota intestinal: un nuevo actor en el desarrollo de la obesidad. Rev Med Chile, 2010. 138: 1020-1027.

This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.