Hamilelikten Sonra Hangi Sporları Yapabilirsiniz?

Hamilelik sürecinin son aşaması gelecek annenin yaptığı fiziksel aktivite miktarını azaltmasını gerektirir. Doğum gerçekleştikten ve bir dinlenme periyodu geçtikten sonra, anne belirli sporları yapmaya başlayabilir.
Hamilelikten Sonra Hangi Sporları Yapabilirsiniz?

Son Güncelleme: 07 Aralık, 2020

Doğumdan önceki son aylar, bir kadının fiziksel aktivitesinde bir azalmayı gerektirir. Bebeğin doğumundan sonra annelerin sıkı bir dinlenme dönemi tamamlaması gerekir. Ancak hamilelikten sonra çok fazla zaman geçmeden yapılabilecek bazı spor uygulamaları vardır.

Doğum yapmak kadınlarda geçici sonuçlara neden olur. Bir yandan, yeni doğan geldikten sonra vücutlarının eforunu ve iç durumunu da göz önünde bulundurmalıyız.

Eğer sezaryen yapılması gerekirse, bu yaralanmalardan dolayı kadın vücudunda daha fazla komplikasyon olabilir. Bu nedenle, kadınlar sporun yanı sıra vücudun yeniden harekete geçmesine yardımcı olabilecek çeşitli fiziksel aktiviteleri de düşünmelidirler. Bunları daha sonra açıklayacağız.

Başlangıç Her Zaman Kademelidir

40 yaşına yakın olan kadınlar çok fazla fiziksel çaba gösteremezler. Bu dinlenme süresi doğumdan sonra altı ila sekiz hafta boyunca sürer. Bununla birlikte, bu kadınlar belirli aktiviteleri aşamalı olarak yapmaya başlayabilirler.

Vücudunuz size hamilelikten hemen sonra yapmanız gereken ve yapabileceğiniz şeyler hakkında işaretler verecektir. Kendinizi zorlarsanız, acı çekebilir ya da hatta idrar tutamama problemleri yaşayabilirsiniz.

Her şeyden önce, çok fazla vücut gücü gerektirmeyen duruş ve esneklik egzersizleri yapmanızı öneririz. Bunu akılda tutarak, pilates ve yoga, başlamak için en iyi iki uygulamadır.

Pilates ve Yoga: Vücudu Antrenmana Hazırlamak

Pilates ile vücut pozları üzerinde çalışmaya başlayabilirsiniz. Bu disiplinin temeli, kişisel vücut yapınızın seviyesinde çalışmaktır. Pozisyonlar fazla güç gerektirmez ve her egzersiz uygulayıcının durumuna göre uyarlanabilir.

Doğumdan sonra birçok kadın duruş problemleri yaşar. Bunun nedeni bebeğin ağırlığı ve meme büyüklüğünün artmasıdır. Vücudun yeniden düzenlenmesinin ortasında, omurga ve belirli pozisyonlarla çalışmak kadınların fiziksel aktiviteye devam etmelerine yardımcı olabilir.

Hamilelik sonrası yoga yapan kadınlar.

Öte yandan yoga, pozlar aracılığıyla aynı zamanda vücudunuz ve zihniniz arasındaki denge üzerinde çalışmanıza da olanak tanır. Direniş de uyarıcıdır, ancak aşırı çaba sarf etmeye gerek yoktur.

Hamilelikten Sonra Düşük Yoğunluklu Egzersizler

Bir sonraki adım, hareketler üzerinde tam kontrol sahibi olabileceğiniz rutinler gerçekleştirebilmektir. Altıncı haftadan sonra, bazı karın egzersizleri dahil edebilirsiniz, sadece vücudunuzun nasıl tepki verdiğine dikkat edin.

Şınav çekmek çok daha sağlıklıdır çünkü karın bölgesini değil göğsü içerir. Karın bölgesi, hamilelikten sonra çok daha hassastır. Şüphesiz ki, bu biraz daha zorlu olan rutinlere devam etmenin mükemmel bir yoludur.

Yürümek ve hatta koşu yapmak da iyi seçeneklerdir. Yürüyüşe çıkmak, vücudunuzu diğer eforlara hazırlamanıza yardımcı olacaktır. Her zaman nasıl hissettiğiniz konusunda dikkatli olmak ve aktivitenin yoğunluğunu kademeli olarak artırmak önemlidir.

Sekiz Haftadan Sonra Yüzmeye Başlayabiliriz

Spor yapma hızımız pek çok kişisel faktöre bağlı olacaktır. Örneğin, sezaryen ameliyatı olmayan annelerin daha az sorunu olabilir. Yüzmek onlar için mükemmel bir alternatif olabilir.

Sezaryen yapıldığında bile yüzmeyi bir seçenek olarak düşünebilirsiniz. Önemli olan yaranın iyileşmesini beklemek ve doktorunuza danışmaktır. Suyla temasa geçmenin kan akışını arttırmaya yardımcı olduğunu unutmayın.

Unutmayın, bu durumda dalmak ya da tüplü dalış yapmak tavsiye edilmez. Ayrıca suya atlayamazsınız ve çok şiddetli hareketler yapamazsınız. Akıntıya karşı yüzmek de iyi bir fikir değildir.

Yüzen bir kadın.

Hamilelikten Sonra Kegel Egzersizleri

Doğum yapmış kadınlar pelvik tabanlarındaki gücü geri kazanmalıdır. Kegel egzersizleri bunu başarmak için mükemmel bir seçenektir. Bu egzersizler temel olarak pubokoksijeal kas kasılma rutinlerinden oluşur.

Bu egzersizlerin en büyük avantajı, onları istediğiniz zaman uygulayabilmenizdir. Bunları yaparken, kasları kontrollü bir şekilde sıkılaştırmak ve gevşetmek önemlidir. Kadınların odaklanmış işler için kullanabilecekleri cihazlar vardır; ancak bunlar herhangi bir ağrı yaşandığında tavsiye edilmez.

Son olarak, jinekoloğa rutin ziyaretler yapmak çok önemlidir. Pelvik bölgenin nasıl geliştiğini size söyleyebilecek tek uzman odur. Kontrol, sınırlarınızı daha net bir şekilde belirlemenize olanak tanıyacaktır. Optimum seviyenize ulaşana kadar aşamalı olarak egzersiz yapmaya başlayabilirsiniz.



  • Borreguero Cardeñosa M. (2012). La actividad física durante el embarazo y su influencia en el proceso de parto y en la recuperación posparto. Reduca. Enfermería, Fisioterapia y Podología.4(5), 1–42.
  • Sánchez García, J. C., Rodríguez-Blanque, R., Mur Villar, N., Sánchez-López, A. M., Levet Hernández, M. C., & Aguilar-Cordero, M. J. (2016). Influencia del ejercicio físico sobre la calidad de vida durante el embarazo y el posparto. Revisión sistemática. Nutrición Hospitalaria33(5), 1–9. https://doi.org/10.20960/nh.514

This text is provided for informational purposes only and does not replace consultation with a professional. If in doubt, consult your specialist.